Mikroplastikler her yerde ama özellikle evlerde: Uyulması gereken 5 kural
Günümüzde hayatımızın her köşesinde gizlice var olan mikroplastikler, sağlığımıza sessizce zarar veriyor. Ancak mikroplastiklerin olumsuz etkilerini azaltmak bu 5 ipucu ile mümkün.
Mikroplastikler artık hayatımızın her alanında, hatta evlerimizde bile var.
Bu küçük parçacıklar, daha büyük plastiklerin parçalanmasıyla ortaya çıkıyor ve kalp krizi, doğurganlık sorunları ve kanser gibi hastalıklara neden olabiliyor. Son araştırmalar ayrıca sperm sayısını azaltabileceklerini de gösteriyor.
2019 yılında Kanada’da yapılan bir araştırma, insanların yılda 52.000 mikroplastik parçacık tükettiğini ortaya çıkardı.
Mikroplastiklerin vücuda nasıl girdiğini ve bunları azaltmanın veya ortadan kaldırmanın yollarını keşfetmeye yönelik araştırmalar bugün de devam ediyor.
Alman çevre kuruluşu CleanHub’a göre mikroplastiklere olan ilgi özellikle son aylarda arttı ve Google Trendler’de yapılan aramalar 100 gibi rekor bir puana ulaştı.
Peki günlük yaşamın her alanına sızan ve sağlığımızı riske atan mikroplastiklerden nasıl kaçınabiliriz?
İşte mikroplastiklerden kaçınmak için uzmanlardan 5 etkili ipucu:
5. Plastik kesme tahtalarından kurtulun
Uzmanlara göre iş mutfaktan başlamalı.
American Chemical Society’nin (ACS) yaptığı bir araştırmaya göre, kesme tahtaları tek başına insanları her yıl bir tür plastik polimer olan 79,4 milyon polipropilen mikroplastiğe maruz bırakabiliyor.
Bu, plastik kesme tahtası kullanmanın mikroplastiklerin gıdalara geçişini potansiyel olarak artırabileceği anlamına geliyor.
Temperli cam kesme tahtaları, temizlenmesi kolay ve genellikle mikroplastik içermeyen ekonomik bir alternatif olabilir.
Bazı markalar ayrıca dayanıklı kağıt elyaflarından yapılmış, plastik içermeyen kesme tahtaları da üretmektedir.
4. Mikrodalgaya dayanıklı kaplardan kaçının
“Mikrodalgada güvenli” olarak etiketlenen plastik ürünler, ısıtıldığında gıdalara önemli miktarda mikroplastik aktarabilir.
Nebraska-Lincoln Üniversitesi’ndeki araştırmacılar tarafından 2023 yılında yapılan bir araştırma, bazı “mikrodalgaya dayanıklı” plastik ambalajlı bebek mamalarında santimetre kare başına 4 milyon mikroplastik buldu.
Mikroskop altında bu parçacıkların kültürlenmiş böbrek hücrelerinin %75’ini öldürdüğü görüldü.
Amerikan Pediatri Akademisi’nin bir makalesine göre bir başka en iyi uygulama da “ftalatlar, stiren ve bisfenoller” gibi çeşitli plastiklerle ilişkili kimyasal türlerle paketlenmiş ürünlerden tamamen kaçınmaktır.
3. Buz küpü tepsilerini kontrol edin
Mikroplastiklerin şişelenmiş suda bulunması gibi, plastik buz tepsileri de kirlenmeye neden olabilir.
Bu konuyla ilgili daha az araştırma olmasına rağmen, HealthCentral’ın görüştüğü bir doçentin söylediğine göre, plastiğin dondurulması, ısıtılan plastikte görülen sürece benzer şekilde, mikroplastiklerin suya sızmasına neden olabiliyor.
Son yıllarda paslanmaz çelik buz kalıpları daha sürdürülebilir bir seçenek haline geldi. Bunlar hem içeceklerin estetiğini arttırır, hem de daha hızlı donarak daha hızlı soğumasını sağlar.
Aynı şekilde silikon buz kalıpları da sürdürülebilir bir alternatif olarak değerlendirilebilir.
2. Kağıt bardak kullanmaktan kaçının
Kağıt bardakların daha çevre dostu olması beklenirken şaşırtıcı bir şekilde plastik kirliliğine katkıda bulunuyorlar.
Bu kaplar genellikle sıvı sızıntısını önlemek için %10’a kadar yüksek yoğunluklu polietilenden (HDPE) oluşan bir sızdırmazlık maddesi katmanı içerir.
Kağıt bardakların geri dönüşümü, HDPE katmanının kağıttan ayrılması gerektiğinden karmaşık ve zor bir işlemdir. Ama hepsi bu değil. Journal of Hazardous Materials dergisinde 2021 yılında yayınlanan bir araştırmaya göre, sıcak içecekler için kağıt bardakların kullanılması florür, klorür, sülfat ve nitrat gibi çeşitli kimyasalların salınmasına yol açabilir.
Yeniden kullanılabilir paslanmaz çelik su şişesi seçmek yalnızca çevreye fayda sağlamakla kalmaz, aynı zamanda mikroplastiklere maruz kalmayı da azaltır.
1. Poşet çayların sabah kahvenize mikroplastik eklemesine izin vermeyin
Şaşırtıcı bir şekilde birçok çay poşeti sürdürülemez polipropilen plastikten yapılıyor ve hatta kağıt çay poşetleri bile dolgu macununda plastik izleri içerebilir.
Bu genellikle biyolojik olarak parçalanamadıkları ve mikroplastik kirliliğe katkıda bulundukları anlamına gelir.
Dow Sağlık Bilimleri Üniversitesi tarafından 2023 yılında yayınlanan bir araştırma, çay demlemek için kullanılan sıcak suyun bu çay poşetlerinden milyonlarca mikroplastik açığa çıkarabileceği endişelerini gündeme getirmiş ve tek bir fincan çayın, çay poşetleri nedeniyle 3,1 milyara kadar nanoplastik içerebileceğini ortaya çıkarmıştı.
Çay poşetleri ayrıca florür bileşikleri, arsenik, radyum tuzları, alüminyum, bakır, kurşun, cıva, kadmiyum, baryum ve nitratlar gibi başka zararlı maddeler de içerebilir.
Ancak çayınızda doğal yaprakları tercih etmek ve çay demlemek için dökme demir çaydanlık veya metal süzgeç kullanmak gibi birçok sürdürülebilir alternatif giderek daha popüler hale geliyor.
Plastik Kirlilik Koalisyonu, pamuklu çay poşetleri kullanılmasını veya çayı organik ketenle süzmeyi bile öneriyor.