“Sıfır Atık hareketi insan merkezli diplomaside devrim niteliğinde bir adımdır”

Bakan Kurum, Sıfır Atık Vakfı tarafından Hilton Bomonti’de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) ve Birleşmiş Milletler İnsan Yerleşimleri Programı (UN-Habitat) iş birliğiyle “Sıfır Atık Hareketi: İnsanlar, Mekan, Dönüşüm” temasıyla düzenlenen Uluslararası Sıfır Atık Forumu’nun Bakanlar Oturumunda konuştu.
Amerika’dan Asya’ya, Avrupa’dan Afrika’ya, Pasifik adalarından Akdeniz’e kadar geniş bir coğrafyadaki ülkelerin temsilcileriyle iklim diplomasisi alanında tarihi bir adım daha attıklarını iddia eden Kurum, gün boyu devam edecek ulusal bildirilerle dünyayı koruma kararlılıklarını ortaya koyacaklarını söyledi.
Amacının gelecek nesillerin geleceğe umutla bakmasını sağlamak olduğunu söyleyen kurum, iklim kriziyle mücadelede sıfır atığın olmazsa olmaz ve sürdürülebilirliğin anahtarı olduğunu vurguladı.
Bu salonda farklı ülkeleri temsil ettiklerini ancak aynı sorunla boğuştuklarını vurgulayan Kurum, şöyle konuştu: “Çünkü iklim krizinin, biyoçeşitliliğin azalması, su kaynaklarının kirlenmesi, artan kuraklık ve aşırı hava olaylarının yıkıcı etkilerini hepimiz yaşıyoruz. Eski üretim biçimlerinin sona ermesi ve geçmişteki tüketim alışkanlıklarının değişmesi gerektiğini çok iyi biliyoruz. Çünkü bu üretim-tüketim sisteminde her yıl milyarlarca ton atık üretiyoruz, bu da bizim için önemli bir gelişme.” sürdürülebilirliği çıkmaza sokuyor. SON.” dedi.
Murat Kurum, Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın yayınladığı 2024 “Küresel Atık Yönetimi Görünümü Raporu”na göre dünyada her yıl 2,1 milyar ton belediyesel atık üretildiğini söyledi.
Dünyada üretilen atıkların, doğanın kendini yenileme kapasitesinin nasıl sınandığını açıkça ortaya koyduğunu vurgulayan Kurum, şöyle devam etti:
“Hep birlikte çalışmalı ve çözüm geliştirme hızımızı bir an önce atık üretim oranımızın üzerine çıkarmalıyız. Türkiye olarak tam olarak bu bilinçle hareket ediyor ve doğanın verdiği alarma kulak veriyoruz. İklim krizinin nedeni biz olmasak da, küresel atıklara olan etkimiz çok küçük olsa da büyük bir sorumluluk üstleniyoruz. Sayın Emine Erdoğan’ın öncülüğünde başlatılan “Sıfır Atık Hareketi” bu sorumluluk bilincinin en büyük kanıtıdır. Medeniyetlerimizden aldığımız “Bu, ilham verici ve insan merkezli diplomasiye doğru devrimci ve küresel bir adımdır.”
Bakan Kurum, yürütülen tüm çevre, kent ve iklim politikalarında “Sıfır Atık” hareketinin izlerinin bulunduğunu, tüm bakanların hep birlikte Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadeledeki kararlılığını yansıttığının altını çizdi.
“Denizlerimizi, göllerimizi, nehirlerimizi koruyalım, havza bazlı doğa koruma planlarını hayata geçirelim.”
İklim Kanunu doğrultusunda sektörleriyle ilgili bu hedefe ulaşmak için bakanlıkların var gücüyle çalıştıklarını vurgulayan Kurum, şöyle konuştu: “‘Sıfır Atık’ hareketi ile bir yandan atıkları geri dönüştürerek ekonomimize katkıda bulunuyoruz, diğer yandan sera gazı emisyonlarını azaltıyoruz ve bu anlamda atıkların geri dönüşümü de dahil olmak üzere birçok sektörde plastik poşet kullanımını mümkün olan en düşük seviyeye indiriyoruz. ‘Sıfır Atık Mavi Projesi’ni de ileriye taşıyacak.” Gerçekleştiriyoruz. Denizlerimizi, göllerimizi ve nehirlerimizi koruyor, havza bazlı doğa koruma planları uyguluyoruz. “Deniz dibi çamur temizliğinden kıyı peyzajına kadar çok çeşitli alanlarda bu projeleri birlikte hayata geçirmeye çalışıyoruz.” dedi.
Kurum, atık sektörü hedeflerini her geçen gün ilerletmeye devam ettiklerini ve atık suyun yeniden kullanım oranını önümüzdeki 10 yıl içinde %15’e çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.
İklim değişikliğinin etkilerini artık tüm dünyanın açıkça hissettiğini vurgulayan Kurum, artan kuraklık ve aşırı hava olaylarının doğal kaynakların ne kadar fazla korunması gerektiğini gösterdiğine dikkat çekti.
“Sektörde ‘Yeşil Dönüşüm’ devrimi başladı”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum, kaynakların daha verimli kullanılması için bu projelere büyük önem verdiklerini belirterek, şöyle konuştu:
“Çöp depolama alanlarına giden tüm atıkların ayrıştırılmasına yönelik bir çalışma yürütüyoruz. 2053 yılına kadar bu konudaki tüm belediye atıklarımızın geri kazanım oranını yüzde 70’e çıkaracağız. Tüm bu paylaştığım veriler ve hedefler, Türkiye’nin sıfır atık konusundaki kararlılığını ve iklim diplomasisinde geldiği noktayı net bir şekilde ortaya koyuyor. Cumhurbaşkanımızın ilan ettiği ‘Sanayide Sanayi’ kapsamında ‘Yeşil Türkiye’nin’ ilan ettiği ‘Türkiye Yüzyılı’ kapsamında büyük bir gururla vurgulamak isterim. Dönüşüm devrimi başladı. Türkiye olarak yeni iklim kanunumuz, sanayide yeşil dönüşüm standardını getiren vizyoner düzenlemelerimiz, “Ulusal Katkı Beyannamemiz ve Yeşil Kalkınma Vizyonumuz” ile “2053 yılında net sıfır emisyon” hedefimize kararlılıkla yürüyoruz. Ancak biliyoruz ki bu mücadele sadece bir ülkenin çabasıyla değil, hepimizin, tüm dünya ülkelerinin ortak çabası ve iradesiyle başarıya ulaşacaktır.”